Hakkımızda
TESBİHCİ NURİ USTA KİMDİR?
Nurettin Bey sizi tanıyabilir miyiz?
1968 yılında Konya’da doğmuşum. Evliyim. 3 çocuğum var. Tesbih ustasıyım. Tesbih çekerim. Buradaki “çekmek” fiili yapmak, imal etmek manasındadır.
İslam-Türk sanatlarını severim. Bir zaman, tesbih zanaatına meraklandım. 1980 yılından bu güne tesbihle meşgul oluyorum.
Tesbih sizde nasıl bir çağrışım yapıyor?
Tesbih deyince zikir, zikir deyince tesbih akla gelir. En azından benim için bu böyle…
Tespih bir kültürdür. Bugün tesbih ustalığı unutulmak üzere olan bir zanaat.
Osmanlı’dan günümüze kadar uzanan kültür mirasları arasında bulunan, ipe sarılan zarif dua tanelerine sahip çıkmaya çalışıyorum.
Tesbih ustalığına nasıl başladınız?
Küçüklüğümde bir tesbih geçti elime. Tesbihin ipini değiştirmek istedim. Uzun bir süre uğraştım fakat ipi değiştirmeye muvaffak olamadım. Bu durum bende zamanla tesbihe karşı merak uyandırdı. Tesbihi ipe nasıl dizebilirim diye günlerce düşündüm. Ustalarını araştırmaya başladım. Daha sonra duydum ki İstanbul’da Muzaffer Usta isimli bir tesbihçi varmış. Gittim, Muzaffer Usta’yı buldum ve ona çırak oldum. O zamanlar tesbih çıraklığında ücret diye bir şey yoktu. Ücretsiz çalışıyorduk. Tesbih zanaatına işte böyle başladım.
Tornanızdan geçen tesbihlerde hangi malzemeleri kullanıyorsunuz?
Tesbihlerimde kehribar, fildişi, balık dişi, mors balığı dişi, abanoz ağacı, yılanağacı, gül ağacı, maun ağacı, tik ağacı, oltu taşı, akik, mercan, bağa (deniz kaplumbağası) kabuğu, sedef ve şu anda isimlerini hatırlayamadığım yüzlerce malzeme kullanıyorum.